20 Temmuz 2014 Pazar

TWİTTER VE TİYATRONUN BULUŞMASI

Geri döndüm.

Askerlik öncesi psikoloji ve altı aylık askerlik nedeniyle uzun bir zamandan beri ihmal verdiğim bloguma bu yazımla geri dönüyorum.

Hem de geri dönüşüm en çok sevdiğim edebî tür olan tiyatro ve favori sosyal medya aracım Twitter'in karışımı oluyor.

Amerika'da Nerve Tank isimli tiyatro topluluğu bu karışımın ilginç bir örneğini sergilemekte. New York'ta finans ve bankacılık sektörünün merkezine büyük ve şeffaf bir kutu yerleştiren kumpanya oyununu gelen tweetlere göre şekillendiriyor. Seyircilerin yazdıkları mesajlar kutu içerisindeki cam ekranlarda beliriyor ve iki takım elbiseli oyuncu doğaçlamaya başlıyor.

Sözsüz bir oyun bu ama son derece interaktif bir deneyim. Örneğin, bir seyirci "Ne şimdi bu? Bizimle dalga mı geçiyorsunuz" diye yazınca oyuncular kıravatlarını çıkarıp özgürleşmeye çalışan bireyler hâline gelmişler. Bu noktada tiyatronun yapması her şey var burada. Seyirciyle duygusal ve zihinsel bir ilişki gerçekleşiyor.
New York Neo-Futurist adlı başka bir kumpanya ise Twitter mesajlarını metin olarak kullanıyor. Ancak bu noktada belli bir tema var. Meselâ, klâsik bir oyun hakkında yazın diyorlar, ya da "Godot'yu Beklerken" üzerine tweet atın diyorlar. Böylelikle herkesin tweet'leri bir araya getiriliyor ve birbirini takip eden anlamlı ve fütürist bir metin oluşturulup sahneleniyor.

Tiyatroda gerçek hayattan diyalogları toplayıp ekleme çıkarma yapmadan belli bir kurguyla düzenleme yapmak ve bunu bir tiyatro metnine dönüştürmek önemli bir iştir. Buna verbatim tiyatrosu adı verilmekte. Şu ana kadar benim bildiğim tek örneği Mehmet Ergen'in Taksim Müzikali.

Başta Amerika ve Avrupa'nın bazı sanat merkezlerinden yapılan bu tiyatro türünün Türk tiyatrosunda da zamanla artarak devam edeceğini düşünüyorum.